Annem ve babam şiddetli geçimsizlikten
dolayı ben 18 yaşındayken ayrılmışlardı. Aslında ayrıldıkları
için mutlu bile olmuştum. Çünkü her gün kavga etmeleri beni
psikolojimi bozuyordu. Babamın yanında kalmak istedim ama babam işi
gereği çok şehir dışına çıkıyordu. Şehir dışına çıkınca
bir ay gelmediği oluyordu, e kız başım da evde tek kalacak halim
yoktu. O yüzden mecburen annemin yanında kalmaya başlamıştım.
Annemi seviyordum ama o da çok sivri dilliydi. Hiç farkında
olmadan insanların kalbini rahatlıkla kırabiliyordu…
Annem
babamdan ayrıldıktan bir sene kadar sonra bir adamla görüşmeye
başlamıştı. İş yerinden olduğunu biliyordum ama yüz yüze hiç
tanıştırmamıştı. Ben biraz ısrar edince, “Hep birlikte yemek
yiyelim o zaman, sizde tanışmış olursunuz” dediğinde biraz
heyecanlanmıştım. Neyse Pazar akşamı annem yemekler yaptı,
masayı bir güzelce hazırladı. Bende yeni üvey baba adayımın
karşısına güzel çıkmak için siyah elbisemi giyindim. Beklenen
yüzleşme gelmişti… Kapının zili çalmıştı… O sırada ben
iyice heyecanlanmıştım ve yavaş yavaş aşağıya indim. Annem
yeni üvey baba adayını içeri almıştı ve yanında benim
yaşlarımda yakışıklı biri vardı. “O sırada ha siktir, üvey
kardeş adayı da mı var” diyerek içimden geçirdim. Neyse
yanlarına giderek “Hoş geldiniz” dediğimde, üvey baba adayı
elini uzattı ve “OO bu dünyada annenden güzeli yok sanıyordum
ama yanılmışım” dedikten sonra biraz gülümsedi ve beni de
gülümsettikten sonra “Ben Hakan” dedi. Bende “Memnun oldum
Hakan bey, bende Yaren” diyerek cevap verdim. “Bende memnun oldum
Yaren. Bak buda benim yakışıklı oğlum Tarık” dedikten sonra
Tarık’ta elini uzattı ve “Bende memnun oldum” dedikten sonra
tanışma faslı bitirmiş olduk. Hep birlikte mutfağa giderek
yemeklerimizi yemeğe başladık. Yeni üvey babamı gerçekten
sevmiştim, hem yakışıklı bir oğlu vardı, hem de centilmen
biriydi. Sohbet, muhabbet ederek yemeklerimizi yedikten sonra ayrılık
vakti geldi ve onlar gittikten sonra annemi tebrik ederek odama
çıktım…
Aradan dört ay kadar geçti. Bazen annem ve ben
gittik onların evine, bazen onlar bize geldi. Tarık ile iyi
anlaştık, hatta arkadaş bile olduk desem yeridir. Neyse dört ayın
ardından Hakan ve annem evlendiler. Yeni üvey babam biraz zengin
olduğu için onların büyük evine taşındık. Bizimde durumumuz
kötü değildi ama Hakan babam olduktan sonra baya rahatladık. Yeni
kıyafetler, ayakkabılar, parasını deli gibi harcıyordum. Zaten
harcadığım paralar onun için hiçti desem yeridir. Hakan ve annem
için sorun olabilecek bir olay yavaş yavaş oluyordu. Bunu
hissedebiliyordum. Çünkü Tarık ile çok yakınlaşmıştık,
artık seks konusunu bile konuşmaktan çekinmez bir hale gelmiştik.
Sürekli onla takılıyor, onunla geziyordum. Durum böyle olunca
insanın görüşü değişiyor. Tarık’ın düşüncelerinden emin
değildim ama ben aşık olmuştum…
Günlerden çarşamba
olması lazım ben mışıl mışıl yatağımda yatarken yanağımda
bir buse ile uyandım. Gözlerimi açtığımda karşımda Tarık’ı
görünce bende onu yanağından öptüm. Çünkü böyle
kaldırılmayı gerçekten çok seviyordum. Gözlerimi ovuşturduktan
sonra Tarık “Hadi kalk güzellik, kahvaltı hazırladım sana
ellerimle” diyerek güldü ve bende yerimden kalktım. Ben genelde
yatakta iç çamaşırlarım ile yatarım. O günde altımda beyaz
bir külot, üstümde beyaz dantelli bir sütyen vardı. Ben kalkınca
Tarık gözlerini götüme dikmiş, aval aval bakıyordu. Bende
gülerek “Sapık seni nereme bakıyorsun” dedim. Tarık “Güzel
bir şey gördüm bak mayayım mı?” diyerek götüme bir şaplak
atarak hemen kapıya doğru kaçtı ve “Hadi mutfaktayım ben gel
de kahvaltımızı yapalım” dedikten sonra odamdan çıktı. Bende
dolabımdan eşofman aldım tam giyecektim ama sonra içimden “Boş
ver ya hem böyle Tarık’ın hoşuna gittim” diye düşünerek
geri bıraktım. İç çamaşırlarım ile banyoya giderek elimi
yüzümü yıkadım ve mutfağa geçtim. Sohbet ederek Tarık’ın
hazırladığı güzel kahvaltı sofrasını bir güzelce temizledik.
İkimizin de iştahı yerindeydi. Kahvaltımızı yaptıktan sonra
Tarık cebinden sigara paketini çıkarttı ve içinden iki dal
sigara alarak yaktı, birini bana uzattı. Bende sigarayı aldıktan
sonra “Hayırdır sen sigara içmezdin” dedim. Tarık gülerek
“Babamın zulasından aldım, bak bugün aklımıza gelen her şeyi
yapalım. Hem bizimkilerde geç gelecek biraz içeriz” dedikten
bende güldüm ve “Hadi bakalım” diyerek masayı filan topladık
ve evdeki havuza girmeye karar verdik.
Ben kırmızı bikini
mi giydikten sonra havuza indim. Tarık şezlongları ayarlamış ve
Hakan’ın zulasından viski almıştı. Şezlonglara uzandıktan
sonra birer sigara daha yaktık ve viskiyi kafamıza dikleyerek
sırayla içtik. Viskiye alışkın olmadığım için kısa sürede
benim kafayı güzel yaptı. Tarık’a dönerek “Hani her şeyi
yapacaktık ya bugün” dedikten sonra ayağa kalktım ve
üzerimdekileri çıkarttım. Tamamen çıplak kaldıktan sonra Tarık
öküz gibi bakmaya başladı ve bende elinden tutarak ayağa
kaldırdım. “Hadi sende soyun. Çıplak gireceğiz havuza”
dedikten sonra Tarık’ta soyundu ve çıplak denize girdik.
Yüzerken şakalaşmaya başladık ve birden dudak dudağa kaldık.
Ben kendimi tutamadım ve Tarık’ı öpmeye başladım. Ben öpünce
Tarık’ta karşılık verdi ve havuzdan çıkarak yere uzandık.
Tarık memelerimi yalamaya başladı ve elini amımda gezdirdikten
sonra parmaklarını amıma sokmaya başladı. Yavaş yavaş
hızlanınca bende “OHH!” diyerek karşılık verdim ve çok
geçmeden Tarık sertleşen yarağını içime doğru ittirmeye
başladı. Siki biraz büyük olduğu için içime alınca biraz acı
hissettim ve “AHH!” diye bağırınca Tarık “Ne oldu yavrum
acıdı mı” diyerek gülmeye başladı ve hızlandı. Bende “Hayır
devam et aşkım” diyerek bağırdım ve iyice hızlandı. Tarık
yorulunca yere uzandı ve bende üstüne geçerek vajinamı penisinin
üstüne koydum. Yukarı aşağı yaparak zıplamaya başladığımda
çok geçmeden ikimizde boşaldık…