Küçüklüğümden beri ilgiye ihtiyaç duyan bir kızdım ben. Kilolu oluşum, üstelik birazda çirkin oluşum yüzünden birçok zaman alay konusu oldum. Artk bu alaylar öyle bir raddeye gelmişti ki, bazen kendimi tutamaz ağlardım. Böyle bir çocukluk geçirdim, ancak ergenliğe girince durum biraz daha değişti. Artık zaten büyük olan kalçalarım, iyice şekil almış, göğüslerim gün geçtikçe büyümüş, amım tüylenmeye başlamış ve artık genç bir kadın olma yolundaydm. Bu dönemlerde tanıştım mastürbasyonla, cinsellikle. Küçük bir şehirde yaşıyordum, gerçekten tutucu olan bu şehirden kurtulmak için tek çarem, üniversite snavlarıydı. Lise boyunca, zaten benim kafam dağıtacak bir şey olmadığından, derslerine aşırı çalışan bir kız oldum. Bunun ödülü olarakta snavda iyi bir derece yaptım, Ankara’da özel bir üniversitenin iyi bir bölümünü burslu olarak kazandım.
Ailemin durumu çok iyi değildi, burs kazanmış olmam onları rahatlatmıştı. Üstelik bursun kapsamı çok genişti, yurt ve yemek ücretleri de bedavaydı. Ama Ankara gibi büyük bir şehirde nasıl yaşayacağımı bilmiyordum. Üniversite açılmadan önce, ailemle geldik, kaydımı yaptırdık ve yurda yerleştim. Bir süre sonra memleketime döndüm, sonra tekrar geldim, ve okul başladı… Okul başlayınca dikkatimi çeken şey, anormal derecede zengin ve yakışıklı erkekler oldu. Tabi bana yüz bile vermiyorlardı. Zaten çokta aranmıyordum, derslerime gidip geliyordum. Bölümümün çoğu kızdı ve hepsi taş gibiydi. Yani onların arasında sırıtıyordum fazla kilolarım yüzünden. Tanışma partileri falan oldu, ama ben ailemin yolladığı az miktarda parayla bunlara gidemiyordum.
Oda arkadaşım Sude ile oldukça yakınlaşmıştık, odayı paylaştığımız için hiç utanmadan sıkılmadan birbirimizin yanında soyunur, giyinirdik. Ben bile kız halimle Sude’nin vücuduna hayranlık duyuyordum, (unutmadan belirteyim, biseksüel duygularım var, ama hiç bir kadınla ilişkim olmadı). Haliyle Sude güzel bir kız olduğu için dikkati çekiyor, yakışıklılar hep onunla takılıyordu. Beni birkaç kez dışarıya davet etmesine rağmen, gitmemiştim. Gidip ne yapacaktım ki? Konuşkan bir kız değildim, hep içime kapanık, kendi hayal dünyasında yaşayan bir kızdım ve bu halimle kimsenin ilgisini çekemezdim. Bu ilgi çekememe olayı, bende bastırdığım duyguları fena halde dışarıya çıkarma isteği doğuruyordu. Bulduğum her frsatta, tuvalette, banyoda, hatta gece Sude’nin uyuduğu zamanlarda, hemen elim tombul amıma kayıyor, gözlerimi kapatıyor ve benim hoşuma giden erkeklerle hayaller kuruyordum. Ama ne hayaller… Olmayacak yerde, olmayacak zamanda rastgele beni domaltıp birkaç erkeğin siktiği hayali mesela. Tecavüz fantazileri… Aklınıza gelebilecek her fantazi… Belki benim farkıma varırlar diye düşünüp duruyordum, ama bu fantazilerim başıma öyle şeyler getirdi ki, artk içimde tutamayıp bu hikayeyi yazmama sebep oldu.
Oda arkadaşım Sude’nin takıldığı arkadaşlar benim hayatımı değiştirdi diyebilirim. Onlarla tanışmak hayatımın dönüm noktasıydı. Hiç unutmuyorum, bir kış günüydü. Yurttan tanıştığım arkadaşlarımla yurdun bahçesinde oturmuş, çay ve sigara içiyorduk. Sude de gece 22:00 gibi geldi yanımıza, ama yanında iki tane taş gibi oğlanla. Birinin adı Murat, diğerinin adı Berk’ti. Okadar yakışıklılardı ki, resmen dibim düşmüştü oğlanlara, ama sessiz sessiz oturuyordum, onlar muhabbeti açıyor, gülüp eğleniyorduk. Yurda giriş saati gelince, Murat Sude’yi dudağından öptü. Anlamıştım, Murat’ın yeni sevgilisi Sude’ydi. Ben de, “Çok memnun oldum!” diyerek elimi uzattım, koca elleriyle benim elimi sıktılar. Akşam Sude uyuyunca yapacağım mastürbasyon için sabırsızlanıyordum. Gece oldu, Sude kafayı vurduğu gibi uyudu, sanırım biraz alkollüydü. Ben de hemen Murat’la Berk’in beni siktiklerini hayal edip, mastürbasyonumu yaptım ve uyudum.
Birkaç gün sonra, Murat ve Berk gene yurdun kapısındalardı, Sude’nin haberi yoktu, biz de dersten dönmüştük. Murat Sude’yi görünce, “Aşkım!” diye sarıldı, Berk te benim elimi sıktı. Bizi dışarıya davet ediyorlardı. Ben her ne kadar gitmek istemesem de, Sude çok ısrar etti. “Tamam!” dedim. Arabalarına doğru yürüyorduk, Lüx bir Cip’e bindik. Arabayı Murat kullanıyordu, Berk’le ben arkada, Sude de önde Murat’ın yanındaydı. Günün geri kalanını onlarla geçirdik. Ayrıca ogün hayatımda ilk defa bira içtim, ama tadını beğenmedim. Ama muhabbet güzel gidiyordu, ben Berk’ten inanılmaz etkilenmiştim. O da benimle muhabbet kurmaya çalışıyordu. Böyle yakışıklı ve zengin bir erkeği etkilemiş olmam düşüncesi bile beni coşturuyordu. Neyse, o akşam yurt giriş saatine 15 dakika kala, bizi bıraktılar yurda. Ben de kapıda telefon mumaramı Berk’e verdim.
Odamıza çıktık, o gece hemen uyudum, içtiğim biradan halen kafam dönüyordu. Ertesi gün Berk’ten gelen ‘Günaydın!’ mesajıyla uyandım. Sude’den utanıyordum nedense. Sude’ye çaktırmadan, bütün gün Berk’le mesajlaştım. Haftasonu için de sözleştik, daha haftanın başıydı ve biz sürekli mesajlaşıyorduk. Böyle bir adamın benden etkilenmiş olması, beni müthiş bir şekilde onurlandırıyordu. Haftasonu geldi, Berk son model bir spor arabayla beni aldı. Bütün gün güzelce gezdik, eğlendik, Cafede oturduk, bana hediye aldı falan. Gittikçe aşık oluyordum Berk’e. Berk te benimle ilgileniyordu. Ama Sude’ye bu konu hakkında hiçbir şey söylemiyordum.
Gene bir akşam Berk beni yurda bıraktı. Yurdun önünde arabada konuşuyorduk ve ilk kez beni dudağımdan bir erkek öptü. Çok küçük bir öpücüktü, ama tadı damağımda kalmıştı. Aslında inanılmaz azmıştım, ama ona azgınlığımı çaktırmamak için nefsime hakim oldum ve arabadan indim. Tabii direk yatağa girdim, o gece o öpücüğü hayal ederek mastürbasyon yaptım. Artık cinsel dürtülerim tavan yapmış durumdaydı, günde bir kez yaptığım mastürbasyon sayısı 3-4 olmuştu. Bunun da getirdiği bir yorgunluk vardı tabi. Ama mastürbasyon hayallerimin tek erkeği artık Berk idi.
Ve o gün… O günü hatırladıkça, halen amımda bir karıncalanma olur. Berk’le mesajlaşmalarımız artık sekse dönüşmüştü. Berk’in, (Şu anda üzerinde ne var?) mesajları yavaş yavaş, (Amın kıllı mı? Şu anda nereni okşuyorsun? Yarağım kazık gibi oldu, seni düşünerek 31 çekiyorum!) şeklini almış, resmen sanal seks yapar olmuştuk. Neyse, o gün Berk beni yurttan aldı. Üstümde ne olduğunu bile hatırlıyorum. Tabi ogün onunla sikişmek falan aklımın ucundan geçmediği için gayet normal giyinmiştim. Siyah bir gömlek, içimde siyah sütyen, kot pantolon ve slip siyah külot. Yurtta kişisel bakım zordu, dilediğimiz zaman am kıllarımızı alamıyor, ağda yapamıyorduk. Onun için amım kelimenin tam anlamıyla orman gibiydi, bacaklarımda da tüyler duruyordu. Kısacası hiç sexy değildim. Akşama kadar yine gezdik eğlendik. Sonra Berk, “Aşkım, daha yurda giriş saatine epey bir vakit var, bana gidelim mi? Film seyrederiz! Hem ev arkadaşlarımla da tanışmış olursun?” dedi. Ona öyle bir güven duyuyordum ki, “Olur sevgilim!” dedim.
Evine gittik, bir apartman dairesiydi. Girdik içeri. Ev arkadaşları Buğra ve Can’la tanıştırdı beni. Onlar da en az Berk kadar yakışıklıydı. Önce yemek yedik hep beraber. Dışardan kebap söylemişlerdi ve aylardr kebap yemiyordum. Yemeklerimizi yedikten sonra kanepeye geçtik. Buğra içeriden 8-10 tane bira getirdi. Ben biranın tadını sevmediğimi ve içmeyeceğimi söyleyince, gitti bir şişe de Votka getirdi. Votkalı biranın tadının daha güzel olduğunu söyleyip, biramın içine Votka karıştırıp verdi. Ve film izlemeye başladık. Filmi izlerken biramı yudumluyordum. Bir, iki, üç derken artık gözlerim kaymaya başlamıştı. Alkole hiç alışık olmadığım için hemen zom olmuştum. Berk benim bu halimi görünce, “Tubacığım, istersen odama geçelim, dinlenirsin?” dedi. Ben de, “Tamam!” dedim, Berk’in odasına geçtik.
Oldukça büyük bir yatak vardı. Ben yatağa oturdum, o da yanıma. Biraz başım ağrıyordu, Berk uzanmamı teklif edince uzandım yatağa. Berk de yanıma yattı. Berk’i deli gibi arzuluyordum, ama vücudumun bu halinden utanıyordum. Kapı açıktı. Kapıyı kapatmasını istediğimde, Berk kalktı, kapıyı kapatıp tekrar yanıma geldi ve yavaşça dudaklarını dudaklarıma değdirdi ve beni öpmeye başladı. Ben de karşılık veriyordum. Vücudumu ateş basmış, sanki bedenim benden ayrılmıştı. Her yerim alev içindeydi. Berk artık üzerimdeydi ve dudaklarını dudaklarımla iyice kenetlemiş, dili ağzımın içindeydi. Elleri de vücudumda geziniyordu, hoyratça gömleğimin üzerinden tombul memelerimi okşamaya başlamıştı. O okşadıkça ben deliriyor, daha fazlasını istiyordum. Berk gömleğimin düğmelerini açmaya başlayınca, “Dur!” dedim, ama içimden devam istiyordum. “Ne oldu birtanem?” dedi. “Aşkım içeride arkadaşların var, ne yaptığımızı anlamayacaklar mı?” dedim. “Aşkım sakin ol, hiçbir şey anlamazlar! Hem zaten onlar da kızarkadaşlarını eve getiriyorlar. Sen kendini bana bırak, merak etme sana zarar vermeyeceğim!” deyip beni sakinleştirdi. Ben de bıraktım kendimi. Ama emindim ki arkadaşları seviştiğimizi anlayacaklardı. Ama umrumda mıydı şu anda? Yıllardr hayalini kurduğum şeyi yapmak üzereydim. Sarhoş da olsam, halen bilincim yerindeydi ve ne olursa olsun, asla amıma dokundurmayacaktım!
Berk yavaşça gömleğimin düğmelerini açtı. Sütyenimin üzerinden memelerimi yoğurmaya başladı. “Offf, şunlara bak, ömrümde böyle memeler görmedim, ne yerim ben bunları aşkım, mükemmel bir kızsın!” deyip memelerimin üstünü emmeye başladı. Zevkten deliriyordum, çıldırıyordum artık. Ben de oluruna bıraktım, artık ellerim Berk’in kafasını memelerimle dahada bütünleşmesi için bastırıyordum. Yavaşça bir mememi dışarı çıkardı. Memelerimin halkaları çok geniştir, uçları da kabardığında fındık büyüklüğünde olur. “Offf, şuna bak ya, naslıda kabarmış, nasıl azmış benim aşkım!” deyip meme ucunu yalamaya başladı. Ben de, “Ohh, yala aşkımmm!” diye inliyordum. O yaladıkça kendimden geçiyor, içimdeki kaltağı zaptedemiyordum. Artık iki memem de sütyenden çıkmış, Berk onları sömürmekteydi…
Elini amıma attığında, ben tekrar, “Dur!” dedim. “Noldu?” deyince, “Aşkım bakireyim!” dedim. “Merak etme, bekaretine dokunmam, sadece amınla oynamak istiyorum sevgilim!” dedi. Ama ben gene de, “Olmaz!” diyordum. “Aşkım utanma!” dediğinde, ben, “Aşkım, hazırlamadım, yani, hoş değil şu anda kukum…” dedim. “Kıllı mı?” diye sordu. “Oldukça kıllı aşkım, bilseydim traşlardım…” deyince, “Ben kıllı am severim zaten aşkım, rahat ol!” deyip pantolonumun düğmelerini açmaya başladı. Pantolonumu indirdiğinde, ıslanmış külodum karşısındaydı. “Sulanmış ha?” deyip güldü, yavaşça külodumun üstünden amımla oynamaya başladı. Artık kendime hakim olamıyor, inliyordum.
– Nasıl aşkım? Zevkli mi? Ha? Hiç okşandın mı daha önce?
– Hayır aşkım, ilk kez okşanıyorummm!
– Ohhh, daha önce hiç yaladılar mı bunu?
– Aşkım ilkimsin…
– Benim olacak mısın şimdi sevgilim?
– Aşkım bakireyim!
– Olsun birtanem, istersen götünden girerim sana…
– Aşkım çok acıyormuş!
– Ben acıtmam, alıştıracağım onu. Sen sadece bana bırak kendini…
– Peki aşkım, ama nolur acıtma! Delirtiyorsun beni ve yanlış birşeyler yapmak istemiyorum!
– Sen de beni orospum, sen de beni delirtiyorsun!
– Ne? Aşkım, orospu dedin bana!
– Evet orospusun, ama sadece benim orospumsun!
– Aşkım deme öyle yaa! (Ama öyle dedikçe ben daha da azıyordum.)
– Fahişesin sen! Baksana sürtüğüm, nasılda sulanmış amın! Yarak istiyorsun!
– Aşkım, deme öyle nolur…
– Sikilmek istiyor musun aşkım? Sikeyim mi seni? Ha?
– İstiyorum aşkım!
– Ne yapsın erkeğin seni?
– Siksin beni!
– Daha yüksek sesle söyle!
– Sikkk beniii!
– Ohhhh…
Benim sadece külotum vardı üzerimde, Berk halen soyunmamıştı. Berk külodumu yavaşça dizlerime indirince, hemen elimle amımı kapattım. Kıllar fışkırıyordu elimin kenarlarından. Berk elimi tuttu, yavaşça kenara çekti. Sonra okşamaya devam etti kıllı amımı… Artık sıvılarım Berk’in elini ıslatıyordu. Berk biryandan da kalkmış yarağını okşuyordu pantolonunun üstünden. Yavaşça pantolonunu çıkardı. Ardından boxerini de indirince, ömrümde ilk kez yarak gördüm. Kocaman kıllı taşakları ile, kocaman bir yarak bana bakarak okşanıyordu ve bu beni delirtiyordu.
– Eline almak ister misin aşkım?
– Aşkım hiç almadım…
– Olsun birtanem, daha önce hiç okşanmamıştın da!
– Evet, ama…
Ve Berk’in kocaman yarağı elimdeydi. Acemice okşuyordum. O da benim amımı okşuyordu. Zevkten delirmiş gibiydim. Berk elimdeki yarağını yavaşça çekti. Okkalı bir salya akıttı yarağına ve okşamamı söyledi. Böylece yarak elimde daha çok kayıyordu…
İçimde şimdi onu yalama isteği vardı. Eğildim, yavaşça yarağının başını öptüm. “Ooo, sakso mu çekmek istiyorsun?” diyerek elini başıma koyup bastırdı. Yarağıyla burun burunaydım. Yavaşça ağzıma alınca, Berk bir, “Ohhh!” çekti. Yarağını dilimin üstünde kaydırıyor, aşkımı mutlu etmenin verdiği hissle dahada istekleniyordum. Berk beni kaldırdı, kendi oturdu, duvara sırtını vererek. Ben de yanında uzandım. Ben yarağını yalarken, şimdi Berk te götümün yanaklarını okşuyordu. Berk te benim gibi inliyordu, nefes nefeseydi. Ben de daha istekli, daha arzulu yalıyor, sikinin her noktasını dilliyor, onu zevkten uçuruyordum. Berk’in eli artık götümün yanakları arasındaydı, götümün deliğinde parmaklarını hissediyordum…
Yavaşça yana doğru kaykıldı, ben halen ona sakso çekiyordum. “Sevgilim, ver o güzel götü bana. Offf! Şu darlığa bak… Domal aşkımmm!” deyince, hemen domaldım önünde. Berk arkama geçmiş, koca götümün yanaklarını hamur gibi yoğuruyordu. Ben de alttan amımı okşuyordum. Götümün yanaklarını araladı ve deliğim karşısındaydı. Dilini göt deliğime değdirince irkildim. “Sakin ol!” dedi. Ama ben korkuyordum, yani sonuçta göt bu, malum… Acaba istemsiz birşey olur mu diye, korkuyla sıktıkça sıkıyordum götümü. O ise dilini götümün her yerinde gezdiriyordu. Ve o dil götümü yalayıp, yavaşça amıma doğru iniyordu. Sağıma baktığımda aynayı fark ettim, Berk dizlerinin üstünde çökmüş, benim deliklerimi yalıyordu.
“Aşkım, götün de, amın da delirtti beni. Off şu görüntüye bak! Amın harika görünüyor. Hele göt deliğin… Offf, dayanamıyorum artık!” deyip komodini açtı. Bir krem çıkardı. Önce götümün deliğine sürdü, iyice yedirdi kremi. “Aç aşkım götünü!” deyince, iki elimle ayırdım götümün yanaklarını. “Sakın sıkma kendini, alıştıracağım! Canın biraz acıyacak, ama alacağın zevki düşün!” deyince, “Tamam!” dedim. Şimdi sağ elinin işaret parmağı büzüğümde geziyordu. Parmağı götümün içine doğru girmeye başlayınca bağırmaya başladım. Acıyordu! Parmak bu kadar acıtıyorsa, yarak nasıl acıtırdı? Parmağını tamamen götüme sokunca bekledi. Ben kısık bir sesle, “Berrkkk!” diye inliyordum. “Hişt, geçti, tamam aşkım, alışacak!” deyip beni sakinleştiriyordu. Parmağını götüme biraz sokup çıkardı, sonra diğer parmak da girdi götüme. Acı gittikçe artıyordu. Ama istiyordum, Berk’in yarağını bana deliler gibi saplamasını istiyordum. İki parmağıyla uzun bir süre alıştırdı götümü. Artık parmakları rahatça girip çıkıyordu, ama sanki götümde alev vardı. Hafiften gazım geliyordu, ama sıkıyordum büzüğümü. Berk parmaklarını çıkarınca dayanamadım ve osurdum. Domalık halde tutamamıştım osuruğumu. Berk, “Ohoo, daha parmaklayınca osurdun, sikince ne yapacaksın acaba?” deyince utandım. Utandığımı anlayınca, “Sakin ol aşkım, hem zaten osurman beni çok azdırır, sakın tutma, seni osurta osurta sikecem!” dedi.
Artık vakti gelmişti. Yarağına tükürdü ve yavaşça götümün deliğine koydu. Girmeye başladı. O girdikçe ben bağırıyordum. Ama Berk bağırmalarımı, çığlıklarımı dinlemiyor, daracık göt deliğime yarağını daldırıyordu.
– Aşkımmmm, yapma, çok acıyorrr!
– Hiişt, sakin ol, bak kafası götünde.
– Aşkım nolur ağzımla boşaltayım, sokma daha fazla.
– Eee, kes lan orospu! Sinirlendirme beni, bulmuşum böyle koca götü, sikmeden bırakır mıyım?
O nazik adam gitmiş, yerine bir hayvan gelmişti. Ben de bağıra bağıra içime almaya çalışıyordum onu.
– Bağır orospu, bağır da içerdekiler anlasın yarrağı yediğini!
Onları tamamen unutmuştum, kesin benim sikildiğimi anlamışlardı. Berk yarağının tamamını götüme sokmuş, öylece bekliyordu. “Ohhh, daracık! Offf, böyle göt sikmedim yaa, kocaman, öldürecek beni, orospu, yaktın sikimi!” diye mırıldanıyordu. Kurduğum fantazilerden çok daha farklıydı gerçeği. Acıdan geberiyordum, götümün deliği istemsiz bir şekilde kasılıyordu…
Şimdi Berk yavaş yavaş gidip gelmeye başlamış, benim götümü keyifle sikiyordu. Ben de altında kuzu gibi o yarağı alıyordum. “Amını okşa orospum, zevklenirsin!” dediğinde, hemen elimi amıma attım. Amım alev alevdi, bacaklarımdan suları süzülüyordu. Berk hırlayarak beni götten sikmeye devam ediyordu. Arada bir götme şaplak atıyor, o şaplak attıkça ben daha çok bağırıyordum. Ama zevk almaya başlamıştım. Hele amımı okşayınca zevkim daha da artıyordu. Bir erkeğin bana sahip olduğunu bilmek beni delirtiyordu.
– İçerdekiler anlamış mıdır sevgilim?
– Anlasalar ne olacak aşkım? Hepimiz sevgililerimizi burada sikiyoruz! Emin ol, şimdi senin götünü hayal ederek 31 çekiyorlardır.
– Ohhh aşkım, cidden mi?
– Tabi aşkım, sadece senin memelerini, götünü hayal ederek 31 çekiyorlardır!
– Offf aşkımmm…
İçerdekilerin beni hayal ederek 31 çektiklerini duymak gururlandırmıştı beni. Berk ise temposunu arttırmış, artık götümü dağıtırcasına sikiyordu. Götüm yanakları kıpkırmızı olmuştu. Soktukça sokuyor, beni delirtiyordu. Hırlıyor, köpek gibi sokuyor ve arada bir tamamını sokup çıkarıyordu. Bir çıkardığında yine osuruğumu tutamadım. Osurunca dahada azdı ve daha sert sikmeye başladı götümü. İnanılmaz zevk alıyordum.
– Sik beni erkeğim! Ohhh, dağıt götümü!
– Dağıtacam kaşar, dağıtacam orospu! (Bu küfürler beni dahada zevklendiriyordu.)
– Evet ben orospuyum ve sen de benim sikicimsin!
– Ohhh, evet fahişe, şu anda erkeğin senin götünde ve onu dağıtıyor. Hep bunu hayal ettin değil mi sürtük?
– Evet aşkım, gecelerdir beni siktiğini hayal ediyorummm!
Götümden çıkardı yarağını. Göt deliğimdeki yangın devam ediyordu. Hem sikilmek istiyordum, hemde acısını dindirmek için ne yapsam diye düşünüyordum. Berk beni yatırdı yatağa, bacaklarımı açtı, belimin altına bir yastık koydu. Ve önüme geçti. Ben hem alkolden, hem götten yemenin acısyla inliyordum, ama zevkim inanılmazdı. Berk tekrar sikine tükürdü ve götüme tek hamlede daldırdı yarağını. Vücudumu okşuyor, meme uçlarımı sıkıyor ve götümü öyle deli gibi sikiyordu ki. Benim de artık amımı okşamaktan elim yorulmuştu.
Birden durdu ve elini amcığıma attı. Kıllı amımın dudaklarını ayırdı ve yavaşça parmağını soktu. “Akım yapma, kızlığım gidecek!” diyordum, ama parmağı sadece girişinde kalıyordu. “Sen istemediğin sürece kızlığına dokunmayacağım, ama bu göt benim!” deyip tekrar sikmeye devam etti götümü. Şimdi iyice sert sikiyordu götümü. Sonra yarağını götümden çıkardı ve eğilip hemen amıma yumuldu. Amımın dudaklarını ayırıp, amımın içini dillemeye başladı. Ve ben çok geçmeden kasılmaya başladım. Kaslmalarımı farkedince, klitorisime yumuldu ve emerek orgazm etti beni. Am sularım yatağa akmıştı. Berk beni orgazm etmenin verdiği gururla, yarağını tekrar soktu götüme. Boşalmak bilmiyordu, hayvan gibi sikiyordu götümü. Ama ben daha fazlasını istiyordum.
– Boz beni!
– Ohhh, bozayım mı aşkım?
– Boz aşkım, ne olur boz beni, patlat kzlığımı, sik amımı!
Berk yarağını götümden çıkardı. Yarağını silecek birşeyler arandı, ama bulamadı. Tuvalette gitmek için kalktı. Tuvalet koridorda, odanın hemen yanındaydı. Kazık gibi yarağı sallana sallana, çırılçıplak çıktı odadan. Odanın kapısını açık bırakmıştı. Ben de kapıyı kapatmak için kalktım, ama götümün acısından rahat yürüyemiyordum…
– Abi ne bağırttın kızı ya! Götünü dağıtmışsındır!
– Oğlum kız tam orospu lan! Şimdi de boz beni, amımı sik diyor!
– Boz abi! İlk sen sik, sonra da biz sikelim!
– Bakalım size vermeye ikna olacak mı?
– Abi diğer kızları da hep beraber siktik, bu da verir herhalde…
– Oğlum diğer kızlarla bu bir mi? Onların delikleri folloşa dönmüş, bunun götünü ilk ben siktim! Ama bu hepsinden daha istekli vuruşuyor! Gerçi sizin hoşunuza gitmez…
– Niye abi ya?
– Oğlum bu orospunun amı çok kıllı, diğerlerininki gibi değil.
– Olsun abi, farketmez, sikeriz!
Berk tuvalete girdi, ben de kapıyı kapatmadan geri yatağa döndüm. Berk az sonra elinde bir rulo tuvalet kağıdıyla girdi odaya. Yarağını tuvalette temizlemişti.
– Konuşmalarınızı duydum!
– Ne konuşmaları aşkım?
– Benim hakkımda neler dediğini duydum!
– Aşkım…
– Merak etme kızmadım!
– Kızmadım derken?
– İstersen onlara da veririm!
– Cidden yaparmısın?
– Yaparım, ama şartım var!
– Kabul!
– Dur dinle! Hepinizi aynı anda kaldıramam, teker teker yaparsanız kabul! Ama kesinlikle aramızda kalacak, kimse duymayacak! Eğer birine anlatırsanz, bana tecavüz ettiğinizi söylerim!
– Kabul aşkım!
– Yemin et!
– Aşkım, annemin babamın üzerine yemin ediyorum!
– Ve asla götten vermem birdaha!
– Tamam aşkım…
İçimi heyecan kaplamıştı. Yavaşça yattım tekrar yatağa. Odanın kapısı açıktı. Artık gizli saklı kalmamıştı nasıl olsa. Artık onların gözünde tam bir fahişeydim. Ve bundan garip bir şekilde zevk alıyordum. O iki yakışıklı erkeğin de beni sikeceklerini düşünmek beni delirtiyordu. Şimdi Berk bacaklarımın arasındaydı, amıma sürtüyordu yarağını. Ben de bekaretimin bozulması için can atıyordum. Nasıl olsa ailemden ayrıydım. Kimse anlamazdı ve ben o an sadece yarak yemek, sikilmek istiyordum. “Hadi sok, ama sakın içime boşalma!” dememle, Berk yavaşça vıcık vıcık olmuş amcığıma girmeye başladı. Ve bir an içimde bir acı hissettim. Kızlık zarım bozulmuştu. Kadındım artık. Beni kudurtan fantazileri yaşamak için artık hiçbir engel yoktu…
Berk çıkardı kanlanmış yarağını amımdan, tuvalet kağıdıyla amımı götümü ve yarağını temizledi. Ve sonra bir anda öyle bir soktu ki, sanki amım ikiye ayrıldı. Gene canım çok yanıyordu. Ama Berk gidip gelmeye başlayınca, acı yerini tarifsiz bir zevke bıraktı. Demin götümden sikilirken acıdan attığım çığlıkları, artık zevkten atıyordum. Berk tamamen üzerime kapanmış, var gücüyle amıma pompalıyordu. Memelerim jöle gibi sağa sola sallanıyordu, kilolu bir kız olduğum için zaten memelerim çok sarkıktı. Berk memelerimi sıkıyor ve iştahla, daracık yeni bozulmuş amcığımı sikmenin zevkini çıkartıyordu. Bir müddet böyle sikti, sonra, “Kucağımda istiyorum seni aşkım!” deyip, uzandı yatağa. Yarağını dikeltti. O azgınlıkla hırlayarak çıktım sikinin üstüne. Artık namus, şeref, kızlık, hiçbir şey umrumda değildi. Tek istediğim, hayallerini kurduğum seksleri yaşamaktı, sanki içimde bir orospu vardı ve bu orospu beni yönlendiriyordu.
“Aaaah! Sik beniii, ohhh, sok amcığıma, yanıyor amım aşkımmm!” diyerek yarağını amıma aldım. Üstüne kapandım ve kendi kendimi Berk’e siktirmeye başladım. Berk keyifle koca memelerimi yalıyordu, elleri de yeni sikilmiş göt deliğimdeydi. Bir müddet sonra artık o da inlemeye başlamıştı. “Ahhh! Orospuu! Ohhh! Mahvettin beni!” dediğinde, boşalacağını düşündüm ve iyice hızlandım. Ama Berk, “Ağzına boşalmak istiyorummm!” deyince hemen indim üstünden. Hep merak ettiğim sperm tadını almak için ağzıma aldım yarağını. Berk hayvanlar gibi hırlyordu, ben de iştahla yarağını emiyordum. Ve ılık ılık ağzıma akmaya başladı spermleri. Geldikçe geliyordu, sanki bitmek bilmeyen bir çeşme misali ağzıma akıyor ve tuzlu dölleri boğazıma çarpıyordu. Döllerini daha fazla tutamadım ağzımda ve kenara doğru damlamaya başladı ağzımdan. Berk’in yarağı halen kalkıktı, kalp gibi atıyordu. Yalayarak iyice temizledim yarağını ve yanına yığıldım. Ağzımın içi yapış yapıştı, içimde tarif edemediğim bir duygu vardı.
Berk kültablasına uzandı, bana ve kendisine sigara yaktı. Sanırım orgazm olmanın dindirici bir etkisi vardı, yavaş yavaş kendime geliyordum ve kendime (Ne yaptın kızım sen?) diye soruyordum. Sessizce, yanyana yatmış, birbirimize hiç dokunmadan sigara içiyorduk. Halen götümün sızısını, amımın sızısını hissediyordum. Kendimi çok pis hissediyordum, ki öyleydim de, her yerim salyaydı. Sigaralarımız bitince ben yavaşça kalktım yerimden. Tek isteğim yurda gidip olanları düşünmekti. Sütyenimi ve külodumu Berk’in fırlattığı yerden almak için eğildiğimde, Berk, “Nereye?” dedi. “Yurda gitmek istiyorum, beni götür lütfen!” deyince, “Buğra ve Can’a da verecektin hani?” dedi. Onlar aklımdan tamamen çıkmıştı. Bir anlık azgınlıkla onlarla da sikişmek istediğimi söylemiştim, ama şu anda canım hiç istemiyordu, tek istediğim hemen yurda dönmekti. “Onlarla sikişmek istemiyorum!” dedim. Berk bozulmuştu, “Ama aşkım, söz vermiştin! Beni sevmiyormusun yoksa?” dedi.
Ben de, “Ben seni seviyorum, ama sen beni sevmiyorsun! Sevseydin arkadaşlarınla sikişmemi istemezdin!” deyince, sarıldı bana. Meme uçlarım onun bedenine değiyordu. “Saçmalama birtanem, sen benim için çok değerlisin! Ama onlar da seni çok beğeniyorlar ve seni sikmek için yanıp tutuşuyorlar! Bırak kendini onlara, hem sen zevk al, hem onlar alsın! Sen sadece benim sevgilimsin, birtanemsin!” diyerek beni motive ediyordu. Ben tam bir gerizekalıydım, salak gibi inanıyordum sözlerine. “Beni bırakmayacaksın değil mi?” deyip sarıldım ona. “Hayır aşkım, bırakırmıyım hiç! Sen benimsin, ben sadece senin zevk almanı istiyorum! Emin ol, okuldaki birçok kız grup yapıyor, sevgilileri de katılıyor ve inanılmaz keyif alıyorlar!” dedi. O anda nedense aklıma Sude gelmişti, “Sude de yapıyor mu?” diye sordum.
“Tabii yapıyor! Sude’yi de bu yatakta siktik hep beraber! Üstelik Murat’la birlikte 4 erkektik. Sude’nin nasıl zevk aldığını görmen lazımdı! Senin Sude’den neyin eksik? Hatta fazlan var! Sen alacağın zevke bak aşkım!” dedi. Sude’nin de onlarla sikiştiğini duymak nedense beni müthiş rahatlatmış ve aynı zamanda da kamçılamıştı. Ama saate baktım, “Aşkım geç kalacağım, başka zaman yapsam?” dedim. Berk, “İkisiyle aynı anda yaparsın aşkım, hemencecik biter!” deyince, “Olmaz!” dedim. “Aşkım neden olmasın? Hem kat kat zevkin artar, hemde çabuk biter, ben de seni vaktinde yurda bırakırım işte!” deyince, “Ozaman önce bir duş almama izin ver aşkım!” dedim. O da, “Tamam!” dedi.
Odadan çıktım. Can ve Buğra boxerlerinin üstünden yaraklarını okşayarak bana bakıyorlardı. Onları görünce tekrar cinsel isteğim canlandı. Çıplaktım ve işin enteresan tarafı bundan utanmıyordum. Oysa ki amım kıllardan görünmüyordu. Her yerim salyaydı ve ağzımın kenarında Berk’in az önce akıttığı spermler duruyordu. Ayağa kalktılar. Buğra, “Başlayalım m?” dedi. Ben, “Duşa gireyim, temizleneyim, ondan sonra!” deyince, geri oturdular. Bacaklarım ayrık ayrık banyoya yürürken, arkamdan gülüyorlardı. Banyonun kapısını kapatıp, klozete oturdum. Çişimi yapıp, taharet musluğunu açınca, durumun ne kadar vahim olduğunu anladım. Büzüğüm kapanmıyordu. Aynada biraz kendimi izledim, rimelim akmış, rujum dağılmıştı, götümün yanaklarında kıpkırmızı şaplak izleri vardı, memelerim morarmıştı. Duşa girdim, yıkadım her yerimi. Hazırdım. Havluyla kurulandım, saçlarım halen nemliydi, ama sorun değildi. Sevişmeyecektim, sadece işlerinin bir an önce bitmesini sağlayıp, yurda gidecektim. Çıktım banyodan.
Salonda kimse yoktu. Biraz önce Berk’in beni siktiği odaya girdim tekrar. Buğra o kalın sesiyle, “Hazır mısın?” dedi. Can da odadaydı. Gözlerim Berk’i aradı, ama o yoktu. Yatağa sessizce çıktım, domaldım. İkisi de yaraklarını sıvazlayarak birbirlerine bakıyorlardı. Bu sahne komiğime gitmişti, ama sustum. Can arkama geçti, Buğra da önüme geldi. Buğra yatağa yattı, bacaklarını açtı. Buğra’nın yarağı Berk’in yarağından biraz daha kısa ve inceydi, açıkçası hoşuma gitmişti bu. Ama Can’ın yarağı Berk’inkinden daha büyüktü ve o girecekti bana şimdi. Can götümün yanaklarını okşadı önce, sonra ayırdı onları ve “Berk te sağlam sikmiş ha!” dedi. Aynadan görüyordum, Can deliklerime bakarak yarağını sıvazlıyordu. Buğra da yarağını burnumun dibinde okşuyordu. Ben de kuzu gibi aralarında domalmış bir şekilde bekliyordum. Buğra yarağını ağzıma değdirmeye başlayınca, ne istediğini anladım ve yavaşça ağzıma alıp saksoya başladım. Ama Berk’e çektiğim saksonun binde birini çekmiyordum, zoraki yalıyordum. Can da sikine tükürüp amıma sokunca, gene acıyla irkildim. Ama artık neyin ne olduğunu bildiğimden, hiç takmadım bu acıyı, çünkü birazdan bunun zevke dönüşeceğini biliyordum. Can hızlı darbelerle amımı sikmeye başladı. Ben Buğra’nın yarağını yalamakla meşguldüm, ama hiç istemiyordum.
Can amıma sert sert soktukça sallanıyordum, tabi benim yağlı vücudum da aynı şekilde sallanıyordu. Can keyifli keyifli beni sikerken, Berk girdi odaya. Oturdu, bir sigara yaktı, elinde içkisi vardı. Ben Buğra’nın yarağını yalamaya devam ederek başımı Berk’e doğru çevirdim. İsteksiz halim hoşlarına gitmemişti. Can saçımı çekip, “Biraz inle orospu! Yarak istedin, sikiyoruz işte!” deyince, çok sert bir bakış attım. Götüme öyle bir şaplak attı ki, acıyla bağırdım. “Haaah, işte bu!” deyip şaplaklarını arttırdı. Daha sert sikiyordu amımı. Amımdan zevk almaya başlamıştım, hem acıdan, hem zevkten bağırıyordum. Bizi oturduğu yerden izleyen Berk’in yarağı gene kazık gibi olmuştu, yarağını sıvazlarken bir yandan da sigarasını içiyordu. Buğra şimdi de taşaklarını yalatıyordu bana. Taşak yalarken inleyebiliyordum, artık müthiş zevk almaya başlamıştım. Ama zoraki bir zevkti sanki, aklım saatte, gözüm Berk’te, dilim Buğra’nın koca taşaklarındaydı. Kıllar yüzünden ter kokusu vardı taşaklarında, ama hoşuma gitti bu koku. Kokluyordum, yalıyordum, emiyordum, artık ben de zevkime bakıyordum.
Can sonra yarağını amımdan çıkardı. Göt yanaklarımı ayırdı ve göt deliğime okkalı bir tükürük bırakıp, yarağını şak diye geçirdi götüme. Götüme giren yarağın etkisiyle gözlerim açıldı, götüm yanıyordu tekrar. Ben acıyla inlerken, Can, “Ohhhh! Ne göt var be orospuda, koydukça sallanıyor!” deyip gülüyordu. Benimle alay ederek sikiyordu beni. Resmen orospu gibi kullanılıyordum… Berk bizi izlemeye daha fazla dayanamadı ve yarağını yanıbaşıma getirdi. Elimi tuttu, elime tükürdü ve sikini avuçlatmaya başladı. Can götümü sikiyor, ben Berk’e 31 çektirirken, Buğra ritmik hareketlerle ağzımı sikmeye çalışıyordu. Buğra bir ara boğazıma kadar soktu yarağını. Çıkarınca öksürdüm, gözlerimden yaşlar gelerek öğürüp geğiriyordum. Gülüyorlardı deli gibi. Bitsin istiyordum, artık daha fazla sikilmek istemiyordum. Can halen götümü deli gibi sikiyor, hırlaya hırlaya sesler çıkarıyor, küfürler ediyor, götüme şaplaklar atıyordu…
Buğra yarağını ağzımdan çıkardı, hemen yerini Berk aldı. Berk te aynı şekilde ağzıma pompalamaya başladı. Boğazıma girmesin diye kafamı geride tutmaya çalışıyordum, ama olmuyordu, illa ki geliyordu ve koca yarak benim midemi bulandırıyordu. Can hızlandı, hızlandı ve böğürerek götümün içine boşaldı. Buğra da, “Oğlum ne yaptın ya, niye içine boşaldın, şimdi sikilmez ki bunun götü!” dedi. Can ise yarağını götümden çıkarıp, kahkahalarla gülerek, “Gel bak, ne hale geldi orospunun götü!” dedi. Buğra kalktı yerinden, arkama geçti ve “Oha lan, kolum girer bu göte!” dedi. Adamlar pek amımla ilgilenmiyorlardı, varsa yoksa götüm. Amımı sikseler zevk alacağım, ama götten aldığım zevk amdan aldığım gibi değildi.
Can yarağını tuvalet kağıdına silip, oturdu ve bir sigara yaktı. Buğra arkama iyice yanaştı, ama benim domalmaktan belim ağrımıştı artık, dizlerim ağrıyordu. Yüzüstü yığıldım yatağa. Buğra da bacaklarımı ayırıp, amıma daldırdığı yarağıyla benim üzerime kapandı ve sikmeye başladı… Ritmi mükkemmeldi, artık ben de orgazm olmak üzereydim. Titremeye ve kasılmaya başlayınca, Buğra benim orgazm olduğumu anladı ve daha tempolu sikmeye başladı. Benim orgazm çığlıklarım yüzünden sesim kısılmıştı artık, ölmek üzere olan it gibi hırlıyordum sadece. Az sonra da Buğra yarağını çıkardı, benim sırtma gelecek şekilde boşaldı… Buğra ve Can, Berk kadar dayanıklı çıkmamıştı. Berk siktiğinde benim içimi dışıma çıkarmıştı, ama bunların ikisi de hemen boşalmıştı.
Berk’in yarağı halen ağzımdaydı, en sona o kalmıştı. Buğra’yla Can sigaralarını keyifle tüttürürken, şimdi Berk’in altındaydım. Berk te amıma soktu ve hemen gidip gelmeye başladı. Amımı sikerken kalçalarımı tokatlıyordu, ben ise yastığa sarılmış, işini bitirmesini bekliyordum. Ama Berk beni epey bir sikti, hemde hiç yorulmadan. Sonunda o da sırtıma boşaldı ve yanıma uzandı. Ben halen yüzüstü yatıyordum. Deliklerim gene sızlıyordu. Bugüne kadar bakire olan deliklerimden bir günde 3 erkek geçmişti ve inanılmaz pişmanlık duyuyordum…
Biraz kendime gelince yavaşça yerimden kalktım, yorgun adımlarla banyoya gittim. Yorgunluktan gözlerimi açamıyordum. Sıcak suyun altında vücudumu dinlendirdim, ama ağlama hissi geldi o anda. Yığıldım küvetin içine, halen scak suyun altındaydım. Her yerim sızlıyordu. Bacaklarımı iyice kendime çekip ağlamaya başladım, ki o anda kapı açıldı. Can sırıtarak, “Bir kere de banyoda versene!” dedi, tekrar kalkmış yarağını sıvazlıyordu. “Siktir git orospu çocuğu, yalnız bırak beni!” deyip kovdum. Can küfürler ederek banyodan çıktı, kapıyı kapatıp gitti. Kendimden iğreniyordum, tiksiniyordum. Berk’le yaptığım seksten inanılmaz keyif almıştım, ama Buğra ve Can’la yaptığım beni çok kötü utandırmıştı. Resmen orospu muamelesi görmüştüm. Evet, fantazilerim gerçek olmuştu, ama rezil olmuştum. Ya videoya çektilerse? Ya bana şantaj yapacaklarsa? İçimde çok kötü bir şüphe vardı. Çabucak yıkanıp, havluya sarınarak çıktım banyodan. Üçü de salona geçmiş, boxerleri üzerlerinde, bira ve sigarayla keyif yapıyorlardı.
Hemen odaya girdim, önce üzerimi giyindim, külodum kurumuştu, kıyafetlerimi giydim ve odayı aramaya başladım. Kamera falan yoktu, içim rahatlamıştı. Aynada kendime baktm, gözlerim yorgunluktan kapanıyordu. Düğmelerimi sonuna kadar ilikledim, ama boynumda morluklar vardı. Bu halde çıkamazdım, çantamı almak için içeri gittim. Halen bira içiyorlardı. Çantamdan fondoteni aldım ve morluklarıma sürdüm. Berk anlamsız anlamsız bana bakıyordu. “Beni yurda götür!” dedim. Berk ise, “Tatlım, araba kullanacak halim yok, cüzdanımdan 100 Lira al ve taksiyle git!” deyince, “Allah belanı versin, orospu çocuğu!” diye bağırdım. Berk bir hışımla kalktı ve “Siktir git lan gözümün önünden! Bak odaya alırım seni, sabaha kadar sikerim, sonrada sokağa atarım, amına koyduğumun orospusu!” diye öyle bir bağırdı ki, hemen çıktım evden.
Cebimde 10 Lira ya var ya yoktu. Üstelik yurda sürekli giden otobüslerin de saati geçmişti. Yapacak bir şeyim yoktu, mecburen taksiyle gidecektim. En kötüsü Sude’den borç alır öderim taksi parasını diye düşünerek, taksiye bindim. Ağlamamak için çok zor tutuyordum kendimi, halen gözümün önünden film şeridi gibi geçiyordu olan biten herşey. Kendi kendime, (Sus Tuba, bunu sen istedin! Al işte, fantazilerin seni ne hale getirdi! Berk’le sikiştikten sonra siktir olup gitseydin ya evden! Berk seni seviyor mu sanıyorsun?) diye diye yurda vardım.
Taksiciye paramın olmadığını, biraz beklerse içeriden alıp geleceğimi söyledim. Ama taksici, “Ne malum kaçmayacağın?” deyince, “Gel beraber gidelim o zaman!” dedim. Kapıdan girince, nöbetçiden borç istemek geldi aklıma, yarın geri veririm diye düşündüm, ki öyle de oldu. Tabi nöbetçiye uydurmam gereken yalanlar vardı, gecikmiştim. Tansiyonumun düştüğünü, hastaneye gittiğimi söyledim ve adam da inandı. Taksiciye parasını verdim ve gitti. Hemen odaya çıktım. Sude, “Ooo, Tuba hanım nihayet teşrif ettiler!” deyince, “Allah senin belanı versin!” dedim ve ağlamaya başladım. “Ne oldu, Tuba dur!” demesini dinlemedim ve koşarak banyoya gittim. Her yerimi defalarca yıkadım, ama sanki halen pistim. Tekrar odaya girdiğimde, Sude benden bir açıklama bekliyordu. Olan biteni anlattım. Ama Sude’nin bana anlattıkları beni daha da yıktı. Sude halen bakire olduğunu, değil grup yapmak, değil götten vermek, Murat’a sakso bile çekmediğini… Berk’in öğrenci olmadığını ve ailesiyle yaşadığını… Murat’ın da, Can ve Buğra adında arkadaşlarının olmadığını… Murat’la Berk’in borç yüzünden iki gün önce kavga ettiklerini vs. anlattı. Ben de ağlaya ağlaya dinledim…
Birkaç hafta kendime gelemedim. Tam kendimi toparlamaya başlamıştım ki, Berk olacak orospu çocuğunun beni Can ve Buğra’ya para karşılığında siktirmiş olduğunu öğrendim. O sinirle hemen Berk’i aradım, ama “Aradığınız numara kullanılmamaktadır!” cümlesini duydum. Sude’nin bu durumu Murat’a anlatıp Berk’i dövdürmeye çalışmasını engelledim. Murat’ın bu olayı öğrenmesini asla istemedim, yüzüne bakamazdım…
Bu olay yaşandı ve bitti. Halen kiloluyum ve halen sevgilim yok, daha doğrusu olmadı. Ama bazen azgınlık anlarımda bu olayı düşünüp, yine parmaklıyorum kendimi!